|
|
|
 |
KALEDEN ESEN RÜZGARA HOŞGELDİNİZ |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
 |
SEHER AND FADİME
|
|
 |
¦ Abanın kadri, yağmurda bilinir.
¦ Abdal düğünden, çocuk oyundan usanmaz.
¦ Abdalın arkadaşlığı yol görününcüye kadardır.
¦ Abdestsiz sofuya namaz dayanmaz.
¦ Aca dokuz yorgan örtmüşler,yine uyuyamamış.
¦ Acele giden ecele gider.
¦ Acele ise, şeytan karışır.
¦ Acele yürüyen yolda kalır.
¦ Acemi katır kapı önünde yük indirir.
¦ Acı acıyı bastırır,su sancıyı.
¦ Acı patlıcanı kırağı çalmaz.
¦ Acıkan doymam,susayan kanmam sanır.
¦ Acındırırsan arsız, acıktırırsan hırsız olur.
¦ Aç ayı oynamaz.
¦ Aç bırakma hırsız edersin, çok söyleme arsız edersin.
¦ Aç koynunda azık durmaz.
¦ Aç köpek fırın yıkar.
¦ Aç kurt insana saldırır.
¦ Aç tavuk rüyasında kendini darı ambarında görür.
¦ Aç tokun halinden bilmez.
¦ Açık yaraya kurt düşmez.
¦ Açın imanı olmaz.
¦ Açın karnı doyar gözü doymaz.
¦ Açlık ile tokluğun arası bir dilim ekmek.
¦ Adam eşeğinden, kadın döşeğinden belli olur.
¦ Adamak kolay,ödemek güçtür.
¦ Adamakla mal tükenmez.
¦ Adamın iyisi iş başında belli olur.
¦ Adı çkmış doksana, hiç inmez seksene.
¦ Ağaca balta vurmuşlar "sapı bedenimde"demiş.
¦ Ağaca çıkan keçinin doğurduğu oğlak dala bakarmış.
¦ Ağaca dayanma çürür,insana dayanma ölür.
¦ Ağacı kurt, insanı dert bitirir.
¦ Ağaç ne kadar meyve verirse ,dalı o kadar yere eğilir.
¦ Ağaç ne kadar uzarsa uzasın göğe değmez.
¦ Ağaç ne kadar yüksek olsa da yaprakları yere düşer.
¦ Ağaç yaş iken eğilir.
¦ Ağaçlı köyü su basmaz.
¦ Ağaçtan maşa, aptaldan (çingenden) paşa olmaz.
¦ Ağır kazan geç kaynar.
¦ Ağır otur, batman götür.
¦ Ağır taş batman döver.
¦ Ağız yemeyince yüz utanmaz.
¦ Ağlama ölü için, ağla deli için.
¦ Ağlamayan çocuğa meme vermezler.
¦ Ağlarsa anam ağlar, gerisi yalan ağlar.
¦ Ağlayak da gözden mi olak?
¦ Ağlayanın malı, gülene hayır etmez.
¦ Ağrısız baş mezarda gerek.
¦ Ağustos ayında beyni kaynayanın, zemheride (Zahmarıda) kazanı kaynar.
¦ Ağzı açık ayran delisi.
¦ Ahmak misafir, ev sahibini ağırlar.
¦ Ak akçe kara gün içindir.
¦ Ak koyunun kara kuzusu da olur.
¦ Akan su yosun tutmaz.
¦ Akan su, pis tutmaz.
¦ Akçe bulsam, çıkı yok.
¦ Akıl akıldan üstündür.
¦ Akıl yaşta değil baştadır.
¦ Akılı olmayana neylesin sakal, kayışı tarladan götürür çakal.
¦ Akıllı düşünene kadar, deli oğlunu evermiş, torunu olmuş.
¦ Akıllı evladın var, neylersin mali, akılsız evladın var neylersin mali?
¦ Akılsız basın cezasını ayaklar çeker.
¦ Akılsız baştan sefil taban ne çeker.
¦ Akılsız köpeği yol kocatır.
¦ Akılsızın şaşkını beyaz giyer kış günü.
¦ Akrabanın akrabaya ettiğini akrep etmez.
¦ Akranıyla konuşmayanın sesi, semadan gelir.
¦ Akşam gelen misafirin, yiyeceği bulgur sıkısı, yatacağı ahır sekisi.
¦ Akşamın hayırından sabahın şeri iyidir.
¦ Al elmaya taş atan çok olur.
¦ Al yakışırken, el bakışırken.
¦ Alacağın bir iğne, çeliğin okkasını orantıya vurursun.
¦ Alışmış kudurmuştan beterdir.
¦ Alim unutmuş, kalem unutmamış.
¦ Allah aptala eşeğini kaybettirir, sonra buldurup sevindirir
¦ Allah şaşırttı mı, dayıya hala dedirtirmiş.
¦ Allı yelek, pullu yelek, canfes neye gerek?
¦ Alma el kızının ahını, gökten indirir şahini.
¦ Alma mazlumun ahini çıkar aheste aheste.
¦ Altın anahtar, her kapıyı açar.
¦ Altın eşik, ağaç eşiğe muhtaçtır.
¦ Altın yere düşmeyle değer kaybetmez.
¦ Altının kıymetini sarraf bilir.
¦ Ana gibi yar, vatan gibi diyar olmaz.
¦ Anan gibi saç büyütecegine, baban gibi bıyık büyüt.
¦ Anan turp, baban şalgam, sen içinde gülbe şeker.
¦ Ananın bastığı yavru incimez.
¦ Ananın bastığı yerde yavru ölmez.
¦ Anasına bak kızını al, astarına bak bezini al.
¦ Anlayana Sivri sinek saz anlamayana davul zurna az.
¦ Aptal düğünden çocuk oyundan usanmaz.
¦ Aptalın karnı doyunca gözü yolda olur.
¦ Ar gözden, kar yüzden anlaşılır.
¦ Ar namus tertemiz.
¦ Arap eli öpmek, dudak karartmaz.
¦ Arayan belasını da devasını da bulur.
¦ Arayan bulur, iniliyen ölür.
¦ Arefe günü yalan söyleyenin, bayram günü yüzü kara çıkar.
¦ Arı bal yapacak çiçeği bilir.
¦ Arı satmış namusu tellala vermiş.
¦ Arkadaş dediğinin gölgesinde suç islenir.
¦ Arkadaşını söyleki, sana kim olduğunu söyleyim.
¦ Arkadaşlık pazara kadar değil mezara kadardır.
¦ Arkalı it kurdu boğar.
¦ Armudu sapıyla, üzümü çöpüyle, pekmezi küpüyle.
¦ Arpa ekinde buğday bekleme.
¦ Asıl azmaz, bal kokmaz, kokarsa yağ kokar, onunda aslı ayrandır.
¦ Asil azmaz, bal kokmaz, kokarsa yağ kokar, aslı ayrandır.
¦ Aslan yattığı yerden belli olur.
¦ Aslında olan tırnağına getirir.
¦ Aş kaşık ile, iş keşik ile.
¦ Aş sabahın iş sabahın.
¦ Aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık.
¦ Aşk olmayınca meşk olmaz.
¦ At alırsan yazın, deve alırsan güzün, avrat alırsan gezin ha gezin.
¦ At binenin kılıç kuşananındır.
¦ At ile avrat yiğidin ikbalindendir.
¦ At karnından yiğit burnundan bellidir.
¦ At olacak tay yürüyüşünden belli olur.
¦ At ölür de, itler bayram eder
¦ At ölür meydan kalır, yiğit ölür şan kalır.
¦ At sahibinin altında kişner.
¦ At ver hısım ol, kız ver hasım ol.
¦ At yedi günde, it yediği günde belli olur.
¦ At, sahibine göre kişner.
¦ Ata binmek bir ayıp, inmek iki ayıp.
¦ Ata et, ite ot verilmez.
¦ Atasözü tutmayan, uluya uluya kalır.
¦ Ateş düştüğü yeri yakar.
¦ Ateş olmayan yerden duman çıkmaz.
¦ Atı alan Üsküdar'ı geçer.
¦ Atılan ok geri dönmez.
¦ Atımın anlı sakar, lakabını ele takar.
¦ Atın iyisi arkadan gelmez.
¦ Atın iyisine doru, yiğidin iyisine deli derler.
¦ Atın ölümü arpadan olsun.
¦ Atlar tepişirken arada eşekler ezilir.
¦ Atlı, itli sığmış, bir çocuk sığmamış.
¦ Avradı er zapdetmez, ar zapt eder.
¦ Avrat var ev yapar, avrat var ev yıkar.
¦ Ay bozmaz, süt kokmaz. Kokarsa ayran kokar, çünkü aslı süttür.
¦ Ayağa değmedik taş, başa gelmedik iş olmaz.
¦ Ayağın sığmayacağı yere baş sokulmaz.
¦ Ayağını yorganına göre uzat.
¦ Aydan gelen halı üstüne, günde gelen kül üstüne.
¦ Az menfaat çok zarara mal olur.
¦ Az sabırda, çok keramet vardır.
¦ Az tamah, çok ziyan getirir.
¦ Az veren candan çok veren maldan verir.
¦ Az yaşa, uz yaşa, akıbet gelecek başa.
¦ Azan mevlasınıda bulur, belasınıda.
¦ Azı bilmeyen çogu hiç bilmez.
¦ Azıcık aşım, kaygısız başım.
¦ Azıksız yola çıkanın, iki gözü el torbasında olur.
¦ Azıtmış, kudurmuştan beterdir.
¦ Azman olma, uzman ol.
¦ Baba koruk yer, oğlunun dişi kamaşır.
¦ Baba mirası yanan mum gibidir.
¦ Baba oğula bir bağ bağışlamış, oğul babaya bir cıngıl üzüm vermemiş.
¦ Baban bana öğüt verirken, ben inek gözünde kırk sinek saydım.
¦ Babası ölen bey, anası ölen kadın olur.
¦ Bağ dua değil, çapa dua ister.
¦ Bağa bak üzüm olsun, yemeye yüzün olsun.
¦ Bağa gir izin olsunki, yemeye yüzün ola.
¦ Bağlı aslana tavşan bile hücum eder.
¦ Baht olmayınca başa, ne kuruda biter, nede yaşta.
¦ Bakacağın yüze sıçma, sıçacağın yüze bakma.
¦ Bakarsan bağ olur, bakmazsan dağ olur.
¦ Bakkal ölenin borcunu, diriye ödettirir.
¦ Bakmadan usta olunsaydı, kediler kasap olurdu.
¦ Bal döksen yalanır.
¦ Bal olan yerde sinek de bulunur.
¦ Bal tutan parmağını yalar.
¦ Bal, bal demekle ağız tatlanmaz
¦ Balı parmağı uzun olan değil, kısmeti olan yer.
¦ Bana benden olur, her ne olursa, başım rahat bulur, dilim durursa.
¦ Baskın basanındır.
¦ Baskısız yongayı yel alır.
¦ Bastığın yer bayram olsun.
¦ Baş başa, baş da padişaha bağlıdır.
¦ Baş nereye giderse, oyak oradadır.
¦ Başıma uymayan takke elin olsun.
¦ Başındaki fese bak, girdiği kümese bak.
¦ Başını ecemi berbere teslim eden, cebinde pamuk eksik etmesin.
¦ Başsız evin köpeği çok havlar.
¦ Bazen inek, erkek; bazen de dişi doğurur.
¦ Bedava sirke baldan tatlıdır.
¦ Bekâr gözü ile kız alınmaz.
¦ Bekâra karı boşamak kolay gelir.
¦ Beleş peynir fare kapanında bulunur.
¦ Belli düşman, gizli dosttan yeğdir.
¦ Benden sana öğüt, ununu elinle öğüt.
¦ Benim adım Hıdır, elimden gelen budur.
¦ Benim sakalım tutuştu, sen cigara yakmak istersin.
¦ Besle kargayı oysun gözünü.
¦ Besledik büyüttük danayı, şimdi tanımaz oldu anayı, babayı.
¦ Beş kuruşluk fener o kadar yanar.
¦ Beş parmağın beşi bir değildir.
¦ Beyaz saç, aklın değil yaşın işaretidir.
¦ Bıçak sapını kesmez.
¦ Bıçak yarası geçer, dil yarası geçmez.
¦ Bilğisiz insan meyvesiz ağaca benzer.
¦ Bilinmedik iş ya karın ağrıtır ya baş.
¦ Bilmediği beş vakit namaz, bilirde yanına varmaz.
¦ Bilmemek ayıp değil öğrenmemek ayıptır.
¦ Bin bilsen de bir bilene danış.
¦ Bin ölçüp bir biçmeli.
¦ Binde bir gelinen yere gül döşerler, her gün gelinen yere kül döşerler.
¦ Bir adamın adı çıkacağına, canı çıksın.
¦ Bir ağaçta gül de biter, diken de.
¦ Bir ağaçtan, oklukta çıkar boklukta.
¦ Bir ağızdan çıkan, bin ağza yayılır.
¦ Bir bulutla kış gelmez.
¦ Bir dalın gölgesinde bin koyun eğlenir.
¦ Bir dirhem et, bin ayıp örter.
¦ Bir elin nesi var, iki elin sesi var.
¦ Bir elin verdiğini, öbür elin duymasın.
¦ Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır.
¦ Bir işe başlamak, bitirmenin yarısıdır.
¦ Bir koyun başı pişinceye kadar, kırk kuzu başı pişer.
¦ Bir koyundan iki post olmaz.
¦ Bir musibet bin nasihatten iyidir.
¦ Bir nalına vurur, bir mıhına.
¦ Bir yerim diyenden birde yemem diyenden kork.
¦ Bir yiğit kırk yılda meydana gelir.
¦ Biri eşikte, biri beşikte.
¦ Birlikten kuvet doğar.
¦ Bitli baklanın kör alıcısı olur.
¦ Bize gelince yiyip içelim, size gelince gülüp gecelim.
¦ Boğulursan büyük suda (denizde) boğul.
¦ Borcun iyisi vermek, derdin iyisi ölmektir.
¦ Borç yiğidin kamçısıdır.
¦ Boş duranı Allah’da sevmez kuluda.
¦ Boşboğazı cehenneme atmışlar, ‘odun yaş’ diye bağırmış.
¦ Boşboğazın sigarası yanmaz.
¦ Bugün bana ise yarın sana.
¦ Bugünkü işini yarına bırakma.
¦ Bugünkü tavuk, yârinki kazdan iyidir.
¦ Bülbülü altın kafese koymuşlar "vatanım" demiş.
¦ Bülbülün çektiği; dili belasıdır.
¦ Büyük ekmek, büyük bezeden olur.
¦ Büyük lokma ye, büyük söz söyleme.
¦ Büyük zekalar birlikte düşünürler.
¦ Cahile söz anlatmaktansa, deveye hendek atlatmak iyidir.
¦ Cahilin dostluğundan, alimin düşmanlığı iyidir.
¦ Cahille arkadaş olma küstürün, cam kırığıyla kıçını silme kestirirsin.
¦ Cami ne kadar büyük olsa da imam bildiğini okur.
¦ Can boğazdan gelir.
¦ Can çıkar huy çıkmaz.
¦ Can çıkmadan ümit kesilmez.
¦ Canı kaymak, isteyen mandayı yanında taşır.
¦ Canı yanan eşek atı geçer.
¦ Çağırılan yere erinme, çağırılmadığın yere görünme.
¦ Çağrılmadık yere, çörekçi ile börekçi gider.
¦ Çalışan demir pas tutmaz.
¦ Çamura taş atma üstüne sıçrar.
¦ Çatal kazık yere batmaz.
¦ Çıngıraklı deve kaybolmaz.
¦ Çıracı olsam ay akşamdan doğar.
¦ Çiftçilik, eşeğin kuyruğuna benzer, ne uzar ne kısalır.
¦ Çingene ciğer pişirir, yemeden karnını şişirir.
¦ Çingenenin ipini, kendisine çektirirler.
¦ Çingeneye beylik vermişler, önce babasını asmış.
¦ Çocuğu işe gönder, peşinden sen git.
¦ Çok söyleme arsız edersin, aç bırakma hırsız edersin
¦ Çok söz yalansız, çok para haramsız olmaz.
¦ Çok yaşayan bilmez çok gezen bilir.
¦ Çubuk iken çıtlamayan, hezen iken kütlemez.
¦ Çürük iple kuyuya inilmez.
¦ Çürük tahtaya çivi çakılmaz.
¦ Dağ dağa kavuşmaz insan insana kavuşur.
¦ Damlaya damlaya göl olur.
¦ Danışan dağlar aşar, danışmayan yolda şaşar.
¦ Davetsiz gelen döşeksiz oturur.
¦ Davulun sesi uzaktan güzel gelir.
¦ Deme dostuna, der dostuna. Bir gün olur tuz basarlar postuna.
¦ Demir nemden insan gamdan çürür.
¦ Demir tavında dövülür.
¦ Deniz sevilirde, densiz sevilmez.
¦ Denize düşen yılana sarılır.
¦ Derdini söylemeyen derman bulamaz.
¦ Dereyi görmeden paçayı sıvama.
¦ Deveyi yardan atlatan, bir tutam ottur.
¦ Dibi görünmeyen sudan geçme.
¦ Dinsizin hakkından imansız gelir.
¦ Dinsizin ipi ile Kuyuya inilmez.
¦ Doğru söyleyeni Dokuz köyde kovarlar.
¦ Doğru söyleyenin bir ayağı üzenğide gerek.
¦ Domuzdan post gavurdan dost olmaz.
¦ Dost acı söyler.
¦ Dost başa düşman ayağa bakar.
¦ Dost kara günde belli olur.
¦ Dost yüzünden, düşman gözünden belli olur.
¦ Döğüşerek pazarlık et , güle güle ayrıl.
¦ Dut kurusuyla yar sevilmez.
¦ Düşenin dostu olmaz.
¦ Düşman ayağa dost basa bakar.
¦ Düşmanın karıncaysada kork.
¦ Eceli gelen köpek cami duvarına işer.
¦ Eğri oturalım doğru konusalım.
¦ Eken biçer, konan göçer.
¦ Ekmeğin büyüğü hamurun çoğundan olur.
¦ El ağzı ile çorba içilmez.
¦ El deliye, bende akıllıya muhtacım.
¦ El elden üstündür.
¦ El elin eşeğini türkü çağırarak arar.
¦ El yarası onar Dil yarası onmaz.
¦ El yumrugu yemeyen, kendi yumrugunu balyoz sanar.
¦ Eli dar olanın, dili kısa olur.
¦ Eli doluya: ağa buyur, eli boşa: ağa uyur.
¦ Eli ile köfte yuvarlıyor, gözü kırık kovalıyor.
¦ Elin ile koymadığını kaldırma.
¦ Emanet (Amanat) ata binen, tez iner.
¦ Eşek hoşaftan ne anlar. Suyunu içer. denesini (tanesini) kor.
¦ Et tırnaktan ayrılmaz.
¦ Evladı ben doğurdum ama, gönlü benim değilki...
¦ Fakir parasız olan değil akılsız olandır.
¦ Fakirin tavuğu tek tek yumurtlar.
¦ Garip kuşun yuvasını Allah yapar.
¦ Geçtiğin köprüleri yakma.
¦ Gelin ata binmişde, görkü kimin kapıya inmiş.
¦ Gem almayan atın ölümü yakındır.
¦ Gerçek dost kötü günde belli olur.
¦ Gergin ip, çabuk kopar.
¦ Gitti ağalar paşalar, kellere kaldı köşeler.
¦ Gizliden gebe kalan, aşikâre doğurur.
¦ Göğe direk, denize kapak olmaz.
¦ Görünen dağın uzağı olmaz.
¦ Görünen köy kılavuz istemez.
¦ Gözün ile görmediğini söyleme.
¦ Gülme komşuna gelir başına.
¦ Güneş giren eve hekim girmez.
¦ Güzel gözünden, yiğit sözünden belli olur.
¦ Harman yel ile, düğün el ile olur.
¦ Hasta yatan değil, eceli gelen ölür.
¦ Havada ahreni ile uçmayan kuşun sesi havadan değil, tavadan gelir.
¦ Haydan gelen huya gider.
¦ Hazıra hanak, pişmişe konak.
¦ Hem kız, hem baldırı düz hem de ucuz olur mu.
¦ Her akla geleni işleme her ağacı taslama.
¦ Her işin başı sağlık.
¦ Her işte bir hayır vardır.
¦ Her koyun kendi bacağından asılır.
¦ Her kuşun eti yenmez.
¦ Her şakanın altında bir gerçek yatar.
¦ Her şeyin yenisi,dostun eskisi.
¦ Her taş baş yarmaz.
¦ Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır
¦ Her zamanı bir sayma.
¦ Herkes aklını pazara çıkarmış,yine kendi aklını beğenmiş.
¦ Horoz ölür gözü çöplükte kalır.
¦ Horozu çok olan köyün sabahı geç olur.
¦ Irmak kenarına çeşme yapılmaz.
¦ Irmaktan geçerken at değiştirilmez.
¦ Isıracak it dişini göstermez.
¦ Isıracak köpek dişini göstermez.
¦ Islanmışın yağmurdan korkusu olmaz.
¦ İğneyi kendine,çuvaldızı ele batır.
¦ İki cambaz bir ipte oynamaz.
¦ İnsan kocar, gönlü kocamaz.
¦ İnsan konuşa konuşa,hayvan koklaşa koklaşa
¦ İnsan sözünden,hayvan yularından tutulur.
¦ İp inceldiği yerden kopar.
¦ İstediğini söyleyen,istemediğini işitir.
¦ İstemek bir ayıp, vermemek iki ayıp.
¦ İsteyenin bir yüzü kara , vermeyenin iki yüzü kara.
¦ İşleyen demir ışıldar.
¦ İt ite buyurur, itte kuyruğuna.
¦ İt iti ısırmaz.
¦ İt kağnının gölgesine yatmışta, ne koyu gölgem var demiş.
¦ İt utansa don giyer.
¦ İti an çomağı hazırla.
¦ İyi insan lafının üzerine gelirmiş.
¦ İyilikle uslanmıyanın sonu kötektir (Dayak).
¦ Kafirden hacı, elden bacı olmaz.
¦ Kakma el kapısını el ucuyla, yiterler kapını var (olanca) gücüyle.
¦ Kalem kılıçtan üstündür.
¦ Karamanın koyunu, sonra çıkar oyunu.
¦ Karga bülbülü taklit edeyim derken, ötmeyi unutmuş.
¦ Karnıyın doymayacağı yere, açlığını bidirme.
¦ Kasap et derdinde koyun can derdinde.
¦ Kasap sevdiği postu yere vurur.
¦ Kaşıkla verip, sapıyla gözünü çıkartma.
¦ Katranı kaynatsan olurmu şeker, cinsi batasıca mutlaka cinsine çeker.
¦ Kaz gelecek yerden Tavuk esirgenmez.
¦ Kazma kuyuyu, kazarlar kuyunu.
¦ Keçinin canı sopa isteyince, çobanın değneğine (sopasına) sürtünür.
¦ Kel yanında kabak anılmaz.
¦ Kenarına bak bezini al, anasına bak kızını al.
¦ Kendi düşen ağlamaz.
¦ Keskin sirke küpüne zarar verir.
¦ Kılıç kınını kesmez.
¦ Kırk hırsız bir çıplağı soyamaz.
¦ Kırk yıl ecel yağsa, eceli gelen ölür.
¦ Kızım sana diyorum, gelinim sen anla.
¦ Kızını dövmeyen dizini döver.
¦ Kimi yer, kimi bakar. Kıyamet ondan kopar.
¦ Kişiyi nasıl bilirsin, kendin gibi.
¦ Komşu komşunun külüne muhtaçtır.
¦ Komşunun tavuğu komşuya kaz görünür.
¦ Köpeğe dalaşmaktansa, çalıyı dolaşmak hayırlıdır.
¦ Köpeklerin duası kabul olsa gökten kemik yağar.
¦ Köpeksiz köy buldu değneksiz gezer.
¦ Köprüyü gecene kadar, ayıya dayı de.
¦ Körler sağırlar birbirini ağırlar.
¦ Kötü tarlanın verdiğini, yiğit kardeş vermez.
¦ Kurt kocayınca köpeğin maskarası olur.
¦ Kurt kuzu kaptığı yeri dokuz defa yoklar.
¦ Kurunun yanında yaş da yanar.
¦ Lafla peynir gemisi yürümez.
¦ Leyleğin günü lak lak ile geçer.
¦ Lokma karın doyurmaz, şefaat artırır.
¦ Mart kapıdan baktırır kazma kürek yaktırır.
¦ Minareyi çalan kılıfını hazırlar.
¦ Namazda meyli olanın, kulağı ezanda olur.
¦ Nasihat vereceğine, para ver.
¦ Nazar insanı mezara , hayvanı kazana götürür.
¦ Ne ekersen onu biçersin.
¦ Ne verirsen elinle, o gider seninle.
¦ Nokta kadar menfaat için, virgül kadar eğilme.
¦ Okumayı sevmeyene dokuz hoca az.
¦ Olmaz olmaz deme, olmaz olmaz.
¦ Öfke gelir gider, kelle gider gelmez.
¦ Öfke ile kalkan zarar ile oturur.
¦ Öksüz kuzu, toklu olmaz.
¦ Para insana dil, elbise insana yol öğretir.
¦ Parasız pazara, kefensiz mezara gidilmez.
¦ Paraya nereye gidiyorsun demişler, çoğun olduğu yere demiş.
¦ Pire itte (köpekde), bit yiğitte bulunur.
¦ Pis boğaz ile boş boğaz, beladan kurtulmaz.
¦ Rüzgar eken Fırtına biçer.
¦ Sabır eden derviş muradına ermiş.
¦ Sakalda keramet olsa, keçi şehlik ederdi.
¦ Sakla samanı gelir zamanı.
¦ Saman elin se samanlık senin
¦ Sayılı koyunu kurt kapmaz.
¦ Sen kendini övme el seni övsün.
¦ Sinek küçük ama, mide bulandırır.
¦ Soğuk su, sıcak aş - diş düşmanı, genç avrat koca herifin baş düşmanı.
¦ Sopayı yiyen eşek, atı geçer.
¦ Söyle arkadaşını söyleyeyim sana seni.
¦ Söyleme dostuna, oda söyler dostuna. Bir gün olur kül basarlar postuna.
¦ Söylemeyen ağız, söyleyen ağzı yorar.
¦ Söz büyüğün sus küçüğün.
¦ Söz gümüş sükut altın.
¦ Söz var insanı yola getirir, söz var insanı yoldan çıkartır.
¦ Söz var iş bitirir, söz var baş yitirir.
¦ Su akarken testini doldur.
¦ Su akmayınca durulmaz.
¦ Su testisi su yolunda kırılır.
¦ Sütten ağzı yanan, yoğurdu üfleyerek yer.
¦ Şaşkın ördek, tersine doğru yüzer.
¦ Şimşek çakmadan gök gürlemez.
¦ Tartılırsan denginle tartıl.
¦ Taşıma su ile değirmen dönmez.
¦ Tatlı söz yılanı deliğinden çıkarır.
¦ Tavşan dağa küsmüş dağın haberi olmamış.
¦ Tekkeyi bekleyen çorbayı içer.
¦ Tembele iş buyur sana akıl öğretsin.
¦ Tereciye tere satılmaz.
¦ Tırnağın varsa başını kaşı.
¦ Tilkinin dolaşıp geleceği yer kürkçü dükkanıdır.
¦ Tok açın halinden anlamaz.
¦ Tok ağırlaması güçtür.
¦ Topalla gezen aksama öğrenir.
¦ Tosya’ya tuza gideyim derken, evdeki bulgurdan olma.
¦ Ucuna bak bezini al, anasına bak kızını al.
¦ Ucuz alan pahalı alır.
¦ Ummadığın taş baş yarar.
¦ Umut fakirin ekmeğidir.
¦ Ürümesini bilmeyen it, sürüye getirir kurt.
¦ Üzüm üzüme baka baka kararır.
¦ Üzümünü ye bağını sorma.
¦ Vakit nakittir.
¦ Vakitsiz öten horozun başını keserler.
¦ Var ne bilsin yokun halinden.
¦ Varsa pulun,herkes kulun;yoksa pulun,dardır yolun.
¦ Yalancının mumu yatsıya kadar yanar.
¦ Yalın varsa karnına, çulun varsa sırtına.
¦ Yalnız taş duvar olmaz.
¦ Yanlış hesap Bağdat'tan döner.
¦ Yarım hekim candan ,yarım hoca dinden eder
¦ Yazın başı pişenin,kışın aşı pişer
¦ Yazın eli yaş olanın, kışın ağzı yaş olur.
¦ Yemeye hazır dayanmaz.
¦ Yiğidi öldür hakkını yeme.
¦ Yol üstüne bostan ekme el için, kocalıkta (ihtiyarlıkta) avrat alma el için.
¦ Yol yürümeyle, borç ödemeyle biter.
¦ Yola giden yorulmaz.
¦ Yolu yordamıyla, ormanı baltayla.
¦ Yöğrük at yemini artırır.
¦ Yuvarlanan taş, yosun tutmaz.
¦ Zahmetsiz rahmet olmaz.
¦ Zaman sana uymazsa sen zamana uy.
¦ Zararın neresinden dönersen kârdır.
¦ Zemheride yoğurt isteyen, cebinde bir inek taşır.
¦ Zengin arabasını dağdan aşırır, züğürt düz ovada yolunu şaşırır.
¦ Zengin dağlar aşar, olmayan yolda şaşar.
¦ Zengine bir kıvılcım, güzele bir sivilce yetermiş.
¦ Zenginin horozu bile yumurtlar.
¦ Zenginin malı, züğürdün çenesini yorar.
¦ Zor kapıdan girerse, şeriat bacadan çıkar.
¦ Zora dağlar dayanmaz.
¦ Zorla güzellik olmaz.
¦ Züğürt olup düşünmektense, uyuz olup kaşınmak yeğdir
|
|
 |
|
|
|
|
|
нαуαт мєя∂ινєηιηι çιкαякєη ѕєν∂ιкℓєяιмιzє ιуι ∂ανяαηαℓιм σ мєя∂ινєηι ιηєякєη уιηє αуηι кιşιℓєяℓє кαяşιℓαşα¢αğιz |
|
|
|
 |
|
|
|
|